Türkiye Espor Federasyonu (TESFED) Lideri Alper Afşin Özdemir, Türkiye’deki mevcut statların ya da salonların, arenaya dönüştürülüp turnuva yapılabildiğini belirtirken, “Ancak bizim üzerinde çalıştığımız en kıymetli projelerden birisi TESFED Espor Arena’yı hayata geçirmek.” dedi.
TESFED Türkiye Kupası’nın akabinde Papara SuperMassive Gamer Hub’da AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TESFED Lideri Alper Afşin Özdemir, e-sporun Türkiye’deki gelişiminden, federasyonun gayelerine dek birçok bahse ait açıklamada bulundu.
Aralık ayında Suudi Arabistan’da gerçekleştirilen Küresel Espor Federasyonu Genel Şurası’nda idareye seçilen Özdemir, uzun yıllardır sorulan “E-spor spor mudur, değil midir?” sorusuna açıklık getirerek kelamlarına başladı.
Gençlik ve Spor Bakanlığının 2018’de Türkiye Espor Federasyonunun kurulmasına onay vermesiyle e-sporun spor manasında tanımlandığını belirten Özdemir, şöyle devam etti:
“Bir branşı spor olarak tanımlamak için içerisinde birçok ögesi barındırması gerekiyor. Ekip oyunu, analitik zeka, strateji, sıkı çalışma üzere. E-spor birçoğunu içinde barındırıyor. Genel olarak e-spor tarafındaki tenkit hareketsizlikten kaynaklanıyor. Lakin e-sporun birçok branşında bu gündemde değil. Hareket de artık hayatımızın içinde. E-sporu genel manada satranç üzere, motorsporları üzere bir spor kolu olarak görmek lazım. Dünyada yaklaşık 150 ülkede e-spor federasyonları var. Artık e-sporun küresel federasyonu var. Ülkemizdeki esaslı spor kulüpleri Fenerbahçe, Galatasaray, ve Beşiktaş, e-spor branşlarını açtı. Lisanslı oyuncuları var. Bu türlü bakınca e-sporun spor olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.”
AR (artırılmış gerçeklik) gözlük, VR (sanal gerçeklik) gözlük, akıllı saat üzere giyilebilir teknolojinin gelişmesiyle, hareketsizlik kavramının da ortadan yavaş yavaş kalktığını söyleyen Özdemir, “Buna emsal birçok nokta var. Teknolojinin gelişmesiyle birçok branş gelişti. Bugün ülkemize baktığımızda yeni bir spor branşının girmediğini görüyoruz. Ancak e-sporun altında her gün yeni bir branş gelişiyor. Ülkemizde en çok oynanan oyunlara baktığımızda, 3 yıl evvel bu oyunların olmadığını görüyoruz. Bu manada e-sporun her geçen gün büyüdüğünü söylemeliyiz. Hareketli branşların çoğalacağını, pastadan daha büyük dilim alacağını da göreceğiz.” sözlerini kullandı.
“Suudi Arabistan Espor Federasyonunun çok nitelikli bir tesisi var”
E-spor turnuvaları için Türkiye’deki mevcut tesislerin kullanılabileceğini lisana getiren Özdemir, şunları söyledi:
“Mevcut arenalar, statlar dönüştürülebilir lakin bizim üzerinde çalıştığımız en değerli projelerden birisi TESFED Espor Arena’yı hayata geçirmek. Federasyonun kendi arenası içinde, ulusal oyuncuların konaklayıp idman yapacağı, finallerin yapılabileceği, seyircilerin karşılaşmaları izleyeceği bir tesisi hayata geçirmek istiyoruz. Ziyaretimizde gördük ki Suudi Arabistan Espor Federasyonunun çok nitelikli bir tesisi var. İsteğimiz birebirini ülkemizde hayata geçirmek. Bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. E-sporun gelişimi noktasında da çok değerli bir mihenk taşı. Bu bizim hakikaten öncelikli yapmak istediğimiz projemiz. Elbette mevcut arenalar aktiflik bazında geliştirilebilir lakin aidiyet diğer bir şey. Bu türlü bir arena olursa, oraya gelecek gençler aidiyet hissederse, idmanlarını, ulusal maçlar öncesi kamplarını orada yaparsa, bu çok değerli bir şey olur. Onlara da ‘Size kıymet veriyoruz’ bildirisini göstereceğimiz en kıymetli ögelerden birisi.”
İyi tesislerin nitelikli turnuvalara konut sahipliği yapılması manasında değerli olduğunu vurgulayan Özdemir, “Dünyada çok kıymetli etkinlikler ve turnuvalar oluyor. Gençlere ulaşmakta zorlanıyoruz lakin e-spor, gençlere ulaşacağımız en rahat araca dönüşmüş durumda. O yüzden e-sporun bu özelliğinden faydalanmamız gerekiyor. Bu gençleri anlayıp, onlarla irtibata geçip, faaliyetler yapmamız gerekiyor. Bu manada üzerimizde sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Bu ve gibisi projeleri hayata geçirmek istiyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Dünyada kelam sahibi olmak çok kıymetli”
Devletin 2018 yılında TESFED’i kurarak çok vizyoner ve öncü hareket ettiğinin altını çizen Özdemir, Türkiye’nin bu manada dünyadaki öncü ülkelerden birisi olduğunu vurguladı.
Türkiye’de çok sayıda gencin e-sporla ilgilendiğini de kelamlarına ekleyen Özdemir, “Pandemi devrinde ülkemizde birçok spor kolu durmuşken, tüm hoş haberlerin oyun kesiminden geldiğini gördük. Burada bir federasyon varlığı, buradaki farkındalıkla birlikte oluştu. Şu anda 10 tane oyundan bahsediyoruz tahminen lakin 5 yıl sonra bu sayı 50 olabilir, 100 olabilir. Bu da e-sporun tesir alanını çok süratli biçimde artırıyor. 2018’de 4 milyon şahısta e-spor farkındalığı var diyorduk., Bugün 10 milyon diyoruz. Ülkemizde bu farkındalığı daha süratli artıralım. Sıkıntının daha başında olduğumuzu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin e-sporda âlâ bir noktada olduğunu da lisana getiren Özdemir, “Yakın vakitte Riyad’da Dünya Espor Şampiyonası ve Küresel Espor Federasyonu Genel Kurulu’ndaydık. Genel konseyde ülke olarak Dünya Espor Federasyonu İdare Heyetinde sorumluluk üstlenmeye başladık. Dünyada kelam sahibi olmak çok değerli. Dört oyunda 5 kadroyla, 21 ulusal oyuncumuzla Riyad’a gittik. Bütün oyunlarda iştirak gösteren tek ülkeydik. Dünya Şampiyonası olsun, Avrupa Şampiyonası olsun, milletlerarası şampiyonalar olsun, buralarda ulusal gruplarımızla uzunluk gösteriyoruz. 2023’te 5 madalya kazandık. Bu yıl prestijiyle bu madalya sayısını çift hanelere çıkarmaya çalışacağız. Ülke olarak bu ivme doğrultusunda ilerlemeye çalışıyoruz.” diyerek kelamlarını sürdürdü.
Türkiye’nin Küresel Espor Federasyonunda kelam sahibi olmasının değerine değinen Özdemir, şunları söyledi:
“Bugün FIFA’nın, UEFA’nın, FIBA’nın ne derece büyük yapılara sahip olduğunu biliyoruz. Küresel Espor Federasyonuna da bu türlü bakmak lazım. FIFA’nın ya da UEFA’nın yeni kurulduğunu düşünün ve ülke olarak da masada yer edindiğinizi hayal edin. Bu nedenle çok değerli olduğunu düşünüyorum. E-spor gelişmeye devam edecek, ulaştığı kitle artmaya devam edecek, dokunduğu insan sayısı artacak. Bu manada masada ne kadar özgül yükünüz varsa, ona nazaran yarar sağlayacaksınız. Türkiye’nin örnek bir e-spor ülkesi olarak gösterilmesinde büyük yarar sağlayacağına inanıyorum.”
“Beş yıl sonra daha öbür bir husus konuşacağız”
Türkiye’nin atlet manasında başarılı oyunculara sahip olduğunu, önemli transfer bedelleriyle yurt dışına giden isimler bulunduğunu söyleyen Özdemir, geçmiş devirde Uzak Doğu’daki başarılı atletlerle ortadaki farkın kapandığının altını çizdi.
Oyun konutu ve grup kültürünün oluşmaya başlaması, esaslı spor kulüplerinin e-spor branşı açması ve yeni kulüplerin önemli yatırımlarla ortaya çıkmasının gençleri e-spora teşvik ettiğini belirten Özdemir, ailelerin e-spora bakış açısının da değişmeye başladığını söz ederek, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bizim en büyük sorumluluğumuz burada. Türkiye Espor Federasyonu, buradaki algı noktasındaki değişimi sağlamada en değerli kurum. 90’lı yıllarda futbol oynayanlara ailesi, ‘Bırak evladım, topçu mu olacaksın?’ diyordu lakin futbol o denli bir iktisat ortaya çıkardı ki bu algı kırıldı. Bunu söyleyen aile görmüyoruz. E-spor tarafında da bu farkındalık kırılıyor. 5 yıl evvel burada TESFED Türkiye Kupası’nı hayata geçirdiğimizde bu algı çizgi safhadaydı. Lakin bugün onlarca gencimiz bizimle birlikte. Çevrim içi elemelerde 2 bin gencimiz vardı. 5 yıl sonra daha da öteki noktada olunacak. Futbol bu algıyı tahminen 40, 50 senede aştı lakin e-spor 4-5 yılda aşacak. E-spor tarafındaki durum daha süratli büyüyor. Devlet federasyon kurdu, kamunun ilgisi ortada, reklam veren yatırım yapıyor, esaslı spor kulüpleri branş açıyor, bu algı da her geçen gün olumlu istikamette evriliyor. Beş yıl sonra daha öteki bir husus konuşacağız.”
